Türkiye’nin enerji dönüşüm süreci, yenilenebilir kaynakların payını artırmakla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda karbonsuz yakıtların üretim ve kullanım altyapısının güçlendirilmesini de gerektirmektedir. Bu çerçevede hidrojen enerjisi, özellikle “temiz hidrojen” kavramı üzerinden ulusal enerji stratejisinde merkezi bir rol kazanmaktadır.